Kaynağı İcra Takibi Olan Tasarrufun İptali Davasının Kararının Ayrı Bir İlamlı İcra Takibine Konu Edilip Edilemeyeceğine İlişkin Değerlendirmeler

İcra takibine konu alacaklar ile ilgili yapılan muvazaalı işlemlerin tespit edilmesi halinde takip alacaklısının takip borçlusu ve üçüncü kişiler aleyhine tasarrufun iptali davası açmasında hukuki yararın söz konusu olduğu; bu yönde yapılan yargılamalar ile 3. Kişilere muvazaalı şekilde yapılan devirlerin tespiti ile satışının yapılabileceği malumdur.

Ancak takip alacaklısının; takip borçlusu ve üçüncü kişiler aleyhine açmış olduğu dava sonucunda davanın kabulü halinde mahkemece karşı taraftan tahsiline karar verilen yargılama giderleri ile vekalet ücreti, davaya konu takip dosyasında ek takip talebi ile mi tahsil edilmelidir, yoksa yeni bir ilamlı icra takibine konu edilebilecek midir? Yeni bir takibe konu edilmesi usul ekonomisi ilkesine aykırı düşüp düşmediği, hukuka uygun olup olmadığı ilgili dava yolunda sıkça karşılaşılan bir konudur.

Başlatılan takibin dayanağı genel mahkemelerde görülen bir dava ilamı olduğundan ilam içeriğinde yer verilen vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin ilamlı icraya konu edilmesi mümkündür. Öyle ki taraf isterse aynı ilamda yer alan birden fazla alacak kalemlerinden her birini farklı bir icra takibine konu edebilmektedir. Bu sebeple ilamın icraları bakımından tek bir takibe konu edilmesi ya da daha önce var olan takip yolunda ek takip talebi gönderilmek suretiyle tahsil edilmesi gerektiği yönündeki savlar doğru olmayacaktır. Bu yöndeki içtihat şu şekildedir;

YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 2010/12-138 K. 2010/169 T. 24.3.2010 “Borçlu, ilamda hükmedilen kalemlerin üç ayrı icra takibine konu edildiğini, mükerrer takibe sebebiyet verildiğini ileri sürerek şikâyet yoluna başvurmuştur. İlamda yer alan asıl alacak ve buna bağlı fer’i alacaklar için ayrı ayrı icra takibi yapılmasını engelleyen bir yasa hükmü bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, şikâyetin reddine karar verilmesi gerekir.”

Ayrıca sonradan açılan icra dosyasının dayanağı olan ilam (tasarrufun iptali) başka bir genel mahkeme ilamı olmakla muvazaalı işlemin yapıldığı icra takibi başka bir ilamın dayanak alındığı icra takibi olup tarafları da farklılık gösterecektir.

Her ne kadar tasarrufun iptali davası sonucunda verilen karar bakımından yapılan ilamlı icra takibi yerine; muvazaaya konu işlemin yapıldığı eski tarihli icra dosyası kapsamında ek icra emri ile cebri icra yoluna gidilebileceğini söylemekte ise de durum tam olarak bu şekilde bulunmamaktadır.

Takibe konu itirazın iptali hükmü asıl takibe konu edilmesi gerekmekte ise de ilam içeriğinde yer alan vekalet ücretinin ve yargılama giderinin ayrı bir ilamlı icra takibine konu edilebileceği pekâlâ mümkündür.

YARGITAY 8. HD. 13190 E., 12584 K. “Borçlu’ ile ‘onunla işlemde bulunmuş (borçlunun taşınmazını ondan satın almış) üçüncü (3.) kişi’ hakkında açılan tasarrufun iptali davasının kabulü sonucunda mahkemece verilen ‘…avukatlık ücreti ve yargılama giderlerinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline’ ilişkin hükmün (ilamın) üçüncü (3.) kişi hakkında -taraf olmadığı- ‘asıl takip dosyasından takibe konulmayıp, üçüncü (3.) kişi hakkında ayrı icra takibi yapılması gerekeceğini”

YARGITAY 8. HD. 2016/1038 E., 2016/15224 K. “Somut olayda; Bakırköy 8. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2011/206 Esas 2013/291 Karar sayılı ilamında davacının S.Ç., davalıların ise E. K., B. G. Ö. ve Ö. Y. olduğu, B. G. Ö. açısından davanın reddine diğer davalılar yönünden ise tasarrufun iptali davasının kabulü ile dava konusu taşınmazın 13.09.2010 tarihindeki 210.000,00 TL gerçek değeri üzerinden talep konusu alacak ve gelirleri ile sınırlı olarak bu miktarın davalılarından müştereken müteselsilen tahsiline karar verildiği ve bu ilamın İstanbul 35. İcra Müdürlüğü’nün 2013/23781 Esas sayılı dosyası ile Ö. Y. ve E. K. aleyhine takibe konulduğu anlaşılmaktadır. Borçlu vekili, tasarrufun iptaline konu alacakla ilgili ilk takip dosyası üzerinden takibe devam edilmesi gerektiğini belirtmiş ise de anılan Bakırköy 6. İcra Müdürlüğü’nün 2010/10108 Esas sayılı icra dosyasının tarafları Ö.Y. ve S. Ç.’dir. Bu takipte taraf olmayan ve 3. kişi konumundaki E. K. hakkında da hüküm bulunması nedeni ile tasarrufun iptali ilamı ile yeni bir takip başlatılarak alacağın tahsili mümkündür. Bu durumda, Mahkemece, şikâyetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetli değildir.”

Görülmektedir ki başlatılan bir icra takibinde borçluların alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla veya sair nedenler ile muvazaalı işlemler sebebiyle tasarrufun iptali davası açılması sonucunda verilen hükümde yer alan yargılama gideri ve vekalet ücretinin tahsili için davaya konu eski takip dosyasından ek takip talebi gönderilmek suretiyle cebri icra yoluna gidilmesi zorunlu olmayıp yeni ortaya çıkan ilama karşı yeni bir ilamlı icra takibi yoluna gidilebilecektir.

Scroll to Top